Savunma Mekanizması Nedir? Savunma Mekanizmaları Nelerdir?
Savunma Mekanizması: Kişiyi rahatsız eden, anksiyete, öfke, engellenmişlik, utanç, üzüntü gibi olumsuz duyguların kişi özelinde psikolojik olarak kabul edilebilir hale getirilmesidir.
Savunma mekanizmalarını çatışma ya da benliğimizi sarsan durumlarda farkında olmadan kullanırız. Benliğimizi ve psikolojik bütünlüğünü tehdit eden kaygıyı azaltmamızı sağlar. Bir şartel görevi görerek kişinin psikolojik sağlığını olumsuz etkileyecek bir durum yaşandığında devreye girerek, kişiyi oluşabilecek zararlardan korur.
Savunma mekanizmalarının ara sıra kullanılması sorunların çözümünde yararlı olabilir. Fakat sürekli başvurulan savunma mekanizmaları insanın çevreyle uyumunu olumsuz yönde etkiler, gerçeklikten uzak bir benlik oluşumu sonucunda psikolojik sağlığımızı olumsuz etkileyerek kişilik bozukluklarına neden olabilir.
Freud’a göre kişiliğin yapısı 3 bölümden oluşur. İd, Ego ve Süperego; İd saldırganlık, cinsellik, ölüm içgüdüsü gibi ilkel duyguların tatmini için çalışır. Süperego ise toplumun örf, adet ve değer yargılarını temsil eder. Ego ise id’in cinsellik, saldırganlık gibi içgüdülerinin tatmini ile süperego yani toplumun örf adet ve değer yargıları arasındaki dengeyi kurmaya çalışır. Ego, İd’in isteklerini toplum tarafından kabul edilebilir hale getirmek için savunma mekanizmalarını kullanır.
Savunma Mekanizmalarına birkaç örnek verecek olursak;
- Kişinin saldırganlık dürtüsünü yüceltme savunma mekanizması ‘nı kullanarak toplum tarafından kabul gören boks ya da dövüş sporlarına yönelmesi ve enerjisini olumlu bir yönde kullanması
- Sigara içen bir insana sigaranın zararlarından bahsettiğinizde mantığa bürüme savunma mekanizması ‘nı kullanarak ” Dedem 90 yaşında günde 3 paket sigara içiyor hala sağlıklı ” gibi örnekler vermesi
- Bedensel olarak eksiği olan bir insanın, bilimsel anlamda başarılı olması, bir alandaki eksikliğini başka alanlardaki başarılarıyla kapatarak ödünleme savunma mekanizması ‘nı kullanması
gibi örnekler verilebilir.
Savunma Mekanizmalarının İşlevi
Bütün insanlar, psikolojik bütünlüğünü ve benliğini korumak amacıyla çeşitli savunma mekanizmalarını kullanmaktadırlar. Ciddi bir zorlanma durumu yaşayan insan, başlıca iki sorunla karşılaşır:
- Yeni duruma uyum sağlamak için çaba göstermek
- Psikolojik dağılmaya karşı kendini korumak
Ancak zor durumlarla baş etmede, sorunun çözümüne yönelik davranışlar yerine kendini korumaya yönelik davranışların tümü savunma mekanizmalarıdır. Sürekli kullanılması psikolojik sağlığının bozulmasına, bu sorunların ertelenmesi, bastırılması dolayısıyla derinleşmesine yol açar. Çünkü savunma mekanizmaları, tıpkı ağrı kesici ilaçlar gibi sadece belirtileri yok eden; fakat ağrının asıl nedenini ortadan kaldırmayan, geçici olarak rahatlatan çözüm yöntemleridir. Savunma mekanizmaları, çatışmaların meydana getirdiği kaygıları geçici olarak giderir. Bireye tam anlamıyla bir doyum ve mutluluk sağlamaz. Çatışmaların aşırı olduğu durumlarda çok ciddi uyumsuzluklar ve kişilik bozuklukları, ruh hastalıkları ortaya çıkabilmektedir.
Savunma Mekanizmaları Nelerdir?
Savunma mekanizmalarını tanıtıp örnekler vermeye çalışacağız. Yazımızı okuduktan sonra sizde yorum bölümüne aklınıza gelen örnekleri yazabilirsiniz.
Bastırma
Bireyin hatırlamak istemediği şeyleri, hissetmek istemediği duyguları bilinçdışına atarak unutmasıdır. Toplum, örf ve adetlerine uygun olmayan istek ve ihtiyaçlar en çok bastırılan durumlardır. Freud’ a göre hiçbir güdü tamamen unutulamaz ya da baskı altına alınamaz. Bastırılan duygu,istek ya da ihtiyaç rüyalarımızı davranışlarımızı ve yaşantımızı dolaylı yoldan etkilemeye devam etmektedir.
İnkar
Kişinin benimsemesi zor ve rahatsız edici olan yaşantılarını, hiç yaşanmamış gibi görmezden gelmesine, inkar savunma mekanizması denir. Bazı insanlar eleştiri almaktan korktukları için inkar savunma mekanizmasına başvurabilir. Freud a göre bastırma ve inkar savunma mekanizması birbirine paraleldir. Bastırma insanın iç dünyası ile ilgili durumlarla ilgili iken, inkar dış dünyada yaşanan olaylar ile ilgidir.
Ödünleme ( Telafi Etme )
İnsanın yaşamındaki tüm engellemelere rağmen üstünlük duygusunu tatmin etmek istemesi, bir alandaki eksikliğini başka alanlardaki başarılarla telafi etmeye çalışmasına ödünleme denir. Ödünleme savunma mekanizması daha çok beğenilme veya üstün olma ihtiyacının giderilmediği ya da engellendiği durumlarda devreye girmektedir.
Zihinsel ya da fiziksel anlamda eksikliği olan bireylerin saygınlık kazanmak için başka alanlarda başarılı olma çabası içerisine girer. Derslerde başarılı olmayan bir öğrencinin futbolda çok iyi olması, ya da sporda istediği tatmin duygusunu elde edemeyen öğrencinin derslerine iyi çalışıp notlarını yüksek tutması gibi örnekler verilebilir.
Mantığa Bürüme
Bireyin kendi kişisel yetersizlikleri sonucu gerçekleştiremediği istek karşılayamadığı ihtiyaçlar ve başaramadığı şeyler için mazeret göstermesidir. Tamamen doğru olmayan ancak tümdem akıldışı da olmayan mazeretler üreterek başarısızlığına kılıf uydurmaktır. Mesela okulda başarılı olamayan bir öğrencinin “ben hayat okulunun öğrencisiyim, okulda başarılı olup hayatta başarılı olamayan bir sürü insan var” gibi sözler söylemesi örnek gösterilebilir. En çok kullanılan savunma mekanizmalarından birisidir. Kişisel yetersizlikler sonucu gerçekleşemeyen istekler bireyin benliğini ve değer duygusuna zarar vermektedir. Kişi bunlara bir neden uydurarak kendini bu zararlardan koruma yoluna gitmektedir.
Hayal dünyasına kaçma
Bireyin iç ve dış etkenlerden dolayı gerçek dünyada doyuramadığı ihtiyaçları, arzuları ve istekleri hayal kurarak, hayal dünyasında gerçekleştirmesi durumudur. Bireyin isteklerinin en çok engellendiği ergenlik ve çocukluk döneminde sıklıkla görülür. Birey bu engellenmişlik duygusunu hayal kurarak ortadan kaldırılmaktadır. Örneğin film izlerken, kendimizi filmdeki kahramanların yerine koyup, kahramanların başarılı ile dolaylı da olsa bir doyum sağlamaktayız. Ancak tüm savunma mekanizmalarında olduğu gibi hayal dünyasına kaçma ‘nın fazla kullanılması gerçek ile hayal olanın ayırt edilememesine, dolayısıyla psikolojik rahatsızlıklara neden olabilir.
Yüceltme
Toplum örf ve adetleri ile bağdaşmayan bastırılmış olan istek ve ihtiyaçların yarattığı rahatsızlık ve gerginlik, toplum tarafından kabul gören yeni hedeflere ve etkinliklere evrilmektedir.
Özellikle bastırılmış saldırganlık ve cinsellik arzuları olan bir kişi boks karate gibi saldırganlığın onay bulduğu alanlara yönelmesi örnek verilebilir.
Tatlı Limon (polyanacılık)
Bireyin başına gelen her kötü olayda, başarısızlıkta bir iyi taraf bulmasıdır. Mantığa bürüme savunma mekanizmasının farklı bir biçimidir. Kişi başına ne gelirse gelsin, mutlaka bir iyi yön bulup içini rahatlatma yoluna gider. Başından hırsızlık geçen bir kişi “bu bana ders oldu, bir daha evin kapısını kilitleyerek uyumam gerektiğini öğrenmiş oldum” ya da hastaneye gidip hastalığını öğrenen kişi ” iyi ki daha kötü bir hastalık çıkmadı” diyerek hastalıkta bile iyi bir yön bulup çıkarır.
Bu savunma mekanizmasının yerinde ve kararında kullanımının insana faydası olmakla birlikte aşırı kullanılması sorunlara yol açacaktır.
Özdeşleşme
Birey hayatındaki başarısızlık ve engellemeler sonucunda doyum sağlayamadığı isteklerini herhangi bir alanda başarılı olmuş insanla kendini özdeşleştirerek, onunla kendini aynı görerek, onların başarılarından nemalanıp ve bundan kısmen de olsa doyum sağlayabilmektedir.
Bir grubun, topluluğun ya da kurumun üyesi olmakla övünen insanlar kendilerini bağlı bulundukları yerle özdeşleştirerek kendi benlik değerlerini artırmaya çalışmaktadırlar. Futbol takımı fanatiği olmak, hiç tanımadığı futbolcuların başarılarına sevinmek de özdeşleşmenin güzel bir örneğidir.
Gerileme
Kişinin temel istek ve ihtiyaçlarının karşılanmaması, çatışma ve kaygı durumlarında, yaşına göre olması gerek olgunluk düzeyinden daha basit bir olgunluk düzeyine inmesidir. Yetişkin bir insan yedi yaşındaki bir çocuk gibi bağırıp çağırabilmekte hatta altını ıslatabilmektedir.
Yer değiştirme
Kişinin kaygı, kızgınlık, engellenmişlik ve öfke yaratan durumlarla mücadele etmek için gücünün yetmediği durumlarda, öfke ve kızgınlığının diğer kişi ve eşyalara yöneltmesi durumudur. Birey kendinden güçlü kişi tarafından engellendiği durumlar veya o an öfkesini gerçek öznesine yöneltemeyeceği durumlarda bu olumsuz duyguları başka kişilere ve eşyalara yöneltir.
Telefonda birine kızdığınızda telefonu yere çalmak, okulda sorun yaşayan öğretmenin okulda yansıtamadığı öfkesini evde ailesine yansıtması gibi örnekler verilebilir. Çevremizdekilere şuna benzer sözler söylemişizdir: “sende başkalarına kızıp öfkeni bizden çıkarıyorsun.”
Yansıtma
Yansıtma savunma mekanizmasında birey başarısızlıklarını, toplum değerleri ile bağdaşmayan isteklerini ve küçük düşürücü olayların nedenlerini kendisinde değil dış dünyada arar. Bazen de kişi kendi içindeki toplum tarafından onaylanmayan isteklerini dış dünyaya yansıtıp, bu istekleri başka insanlarda görür. Mesela yalan söyleme eğiliminde olan bir insan tüm insanları yalancı olarak görebilir.
Karşıt Tepki Geliştirme
Kişinin iç dünyasında tehlikeli ve toplum tarafından kabul görmeyen dürtü ve isteklerin yoğun olması bastırılmasını güçleştirmektedir. Birey bu durumda bu dürtü ve isteklerin tam tersini yapma yoluna gitmektedir. Aşırı bir şekilde bu dürtülerin tersini savunur, bu yönde aşırı tepkiler verir. Sigarayı bırakan bir insanın sigara içenlere aşırı tepki vermesi gibi. Eşinden ayrılan yeniden evlenmek isteyen bir annenin çocuğunun ona engel olduğunu düşünmesi, bu duygusunu gizlemek için çocuğuna aşırı ilgi göstermesi de örnek olarak verilebilir.
Savunma Mekanizması Nedir? yazımızı burada bitiriyoruz. Yorum ve görüşlerinizi alttaki bölüme yazabilirsiniz.