Üniversite Tercihleri’nde Sıkça Karşılaştığımız Sorular
2018 YKS sonuçları geçtiğimiz hafta açıklandı ve bugün de tercih sistemi erişime açıldı. Üniversite tercihleri’ni şekilde ve hangi kriterlere göre yapacağınız konusunda kararsız olabilirsiniz. Psikolojik danışmanlar olarak bu süreci sağlıklı ve en faydalı şekilde atlatabilmeniz için birkaç noktaya değinme ihtiyacı hissettik.
Puan ve sıralamama göre neresi gelir diye sormak doğru mu?
Öncelikle bölümlerin analizinin iyi yapılması gerekiyor. Benim puanım ve sıram şu kadar, neresi gelir hocam? Sorularıyla karşılaşıyoruz. Cevaplaması kolay. Ancak böyle yapmamanızı rica ediyoruz. Peki ne yapacağız? Hangi bölümleri okumaktan mutlu olurum? sorusuna cevap arayacağız. Bu soruya da kendimizi tanıyarak ve bölümleri araştırarak cevap verebiliriz.
Kendini tanımak nasıl olur?
İlgilerinizi, yeteneklerinizi, değerlerinizi ve günümüz koşullarını bir arada değerlendirmek doğru bir seçim yapmanızı sağlayacaktır. Günlük hayatta her zaman yapmadığımız ama yapınca da keyif aldığımız etkinlikler var. Birisi bizi zorlamasa da kendi isteğimizle o aktivitelere yöneliyoruz. Bu aktiviteler neler, sor kendine. Ben hangi alanda başarılıyım, en becerikli olduğum iş nedir? Benim hayatta davranışlarımı yönlendiren, beni harekete geçiren, motive eden inançlarım neler? Denemekten sıkılmadığım, üzerine araştırma ve okumalar yapmaktan hoşlandığım alan hangisidir? Bunların cevabını bulduktan sonra işimiz kolay. Artık bize uygun olan bölümleri ayırt edebileceğiz anlamına geliyor.
İlgim olmayan ama önü açık bölümleri yazsam mı?
Genelde önü açık bir bölüm, okuyup bitirdiğinde kolaylıkla iş bulunabilecek meslek seçme eğilimindeyiz. Bu düşüncede olmak kısmen doğru; ama şöyle düşün: Bir bölüm var, geçen yıl senin sıralamana yakın bir sırada öğrenci almış. Mezunları hemen iş bulabiliyor, geleceği parlak denilen bölümlerden. Ama o bölüme ilgin yok, o bölümün gerektirdiği özelliklere sahip değilsin, çalışma ortamı sana hitap etmiyor, okursan mutlu olamayacağını öngörüyorsun. Tercih etmek mantıklı olur mu? Tek kriterin iş bulabilmek olmasın.
Araştır, arama motorlarına bölümün ismini yaz. Bu bölüm mezunları nerelerde çalışabiliyorlar, çalışma koşulları nasıl, başarılı olabilmek için ne gibi kişisel özellik ve becerilerin olması gerekiyor öğren. İmkân bulursan, o bölümü bitirmiş mezun ya da çalışan birinden bilgi al. Varsa ofisinin, odasının kapısını çal. Üniversite tercihleri’nde sana yardımcı olacaklarına eminim.
Üniversite tercihleri’ni yaparken bu yanılgılara düşmeyin
*Şöyle de bir anlayış oluyor: Sınava girmeden önce bazılarımızın aklında ‘kazanabilirsem şu bölüme gideceğim’ dediği bölümler oluyor. O bölüm ortalama 200 bin civarında bir sıralama ile öğrenci alıyor olsun. Biz 40 bininci oluyoruz, o bölüm bizim sıramızdan çok geride kaldı diye tercih etmiyoruz, sanki tercih edersek puanımız boşa gidecekmiş yanılgısına düşüyoruz. Arkadaşım sevdiğin, istediğin, sana uygun olduğunu düşündüğün, iş imkânı açısından da iyi bir bölüm ise 500 binden de alsa tercih et. 30 binden alan ama mutlu olamayacağın bir bölüm ve meslekten çok daha iyidir.
*Bir diğer konu da şu: Belli bir puan ve sıraya sahipsin. Ancak araştırmaların sonucu, sana uygun olduğunu düşündüğün bir bölüm bulamıyorsun ya da istediğin bölüme girebilme imkanın yok. Bir sene daha kalıp sınava hazırlanma seçeneğini düşün. Bu dünyanın sonu değil. Bunu düşünürken şu sorulara cevap ara: Bu yıl elimden gelen çabayı gösterdim mi? (İkinci kez giriyor olsan bile) Tekrar sınava hazırlanacak motivasyonu, gücü kendime bulabilir miyim? Ailenin ekonomik durumu iyi değilse, yardımsız, evde (kursa veya etüt merkezine vs. gitmeden) bu işi başarabilir miyim?
*Üniversitenin kalitesi, hocaların yetkinliğine göre tercihlerini şekillendiren öğrencilerimize hak veriyoruz. Ancak şehir veya üniversitenin konumuna, kampüsün güzelliğine göre tercih yapan öğrencilerimiz de oluyor. Sizi de anlıyoruz sosyal hayat, kampüs manzarası, yaşanabilir bir alan da önemli ve ilginizi çekiyor ancak lütfen önce bölüme karar verin. Örneğin devlet daireleri işe alımlarda üniversitenizin güzel bir şehirde olup olmadığına bakmaz.
Teknik konulara da kısaca değinecek olursak
Geçtiğimiz yılın verilerinden hareketle ilk 24 tercihte ilk 4-5 tercih hayal ettiğimiz, gelirse sürpriz olur dediğimiz gelme ihtimali az olan bölümlerden olabilir. Ortalarda sıramızın civarındaki bölümleri tercih edelim. Sonlarda da kendimizi garantiye alalım, sıramızdan düşük yerleri yazalım. Her bölüm için yorum yapmak olası değil, genel olarak geniş bir skalada tercihlerinizi yapmanızı öneriyoruz. Bize ulaşın kısmından sonuçlarınızı ve düşündüklerinizi bizimle paylaşırsanız, sizin sonucunuza, bölümünüze özgü yorum ve tahminlerimizi aktarabiliriz. Hepinize kolaylıklar diliyoruz. 🙂
Üniversite tercihleri ilgili diğer yazımızı buradan okuyabilir. Aklınıza takılanları yorum olarak sorabilirsiniz.